BEBEKLERDE ZEKA GELİŞİMİNİ DESTEKLEYEN 7 PÜF NOKTA
1- BEBEĞİNLE SIK SIK KONUŞMALISIN
Araştırmalara göre, bebeklerde zeka gelişimine en çok fayda sağlayan aktivite onunla etkileşim halinde olmak. Bebeğinle ne kadar konuşursan sözcük dağarcığını o kadar geliştirmiş oluyorsun. Miniğin onunla konuştuğunda, dilin yapısındaki örüntüleri daha çok duyuyor ve böylece dil gelişimi hızlanmış oluyor.
Meaningful Differences adlı kitabın yazarları Hart ve Risley'in bu konuda bir araştırması var. Araştırma, erken dönemde aile içindeki konuşmayla, sonraki dönemde başarı arasında bir ilişki olduğunu gösteriyor.
Çocuğuyla daha çok konuşan ailelerle az konuşan ailelerin çocukları karşılaştırıldığında, 4 yaşına gelen bu çocukların arasında toplam 32 milyonluk bir sözcük dağarcığı farkı olduğu görülmüş. Bu, müthiş bir IQ (zeka puanı) avantajı demek. Çünkü IQ testi, sözel yetenek potansiyelinin de ağırlıklı olarak ölçüldüğü bir test.
ÇOCUĞUNUZLA NASIL KONUŞMALISINIZ?
Minik kuzunla oyuncağından battaniyesine, biberonundan patiklerine her şeyi konuşabilirsin. Seninle iletişim kurmaya çalıştığında da sesli olarak tepki vererek iletişimi sürdürmeye çalış. "Biberonunu mu istiyorsun?", "Battaniyen çok mu sıcak?" gibi.
· Konuştuğun sözcük sayısı kadar, sözcüklerin zorluk derecesi ve çeşitliliği de zeka gelişiminde önemli. Ne kadar çeşitli sözcükler kullanırsan, çocuğun sözcük dağarcığı da o kadar genişliyor.
· Mesela geçen her arabada "Bak araba geçiyor." demek yerine, "Bak, kırmızı dizel motorlu bir araba geçiyor." diyebilirsin. 3 yaşında "dizel motor" diyebilen çocuk bunu doğuştan genetik avantajı olduğu için söylemez. Aileden ve çevreden duyduğu için bu tür sözcüklerle konuşur.
· Konuşurken sözü geçen objeleri parmağınla işaret edersen, bebeğin dili daha hızlı öğrenir.
· Yeni sözcükler bulmakta güçlük çekersen kitaplara başvurabilirsin.
· Bebek zeka kartları da miniklerin beyin gelişiminde oldukça etkili, ev etkinliklerinize ekleyebilirsin.
2- Bebeklerde Uyku Rutini Oluşturmak.
Bebeğinin iyi uyumasını sağlayacak yararlı ipuçları nelerdir?
Yeni doğan bir bebeğin uyumaya alışması uzun bir deneme sürecinin sonunda olabilir. Öncelikle onun uyumasını engelleyen faktörleri elemek gerekir. Bebeğin derin uykuya dalması bazen 30 ile 60 dakika arasında sürebilir. Tam uykuya dalacakken dikkatini dağıtan küçük bir ses kapı zili, ya da bir tıkırtı bütün süreci baştan başlatabilir.
Eleme süreci nasıldır?
• Bebeğini iyi beslenmeye teşvik ettiğinden emin olmalısın. Gündüzleri bir saate kadar bir zamanı onu beslenmeye teşvik etmek için ayırabilirsin. Uyukluyorsa, gerektiğinde uyandırıp 5-10 dakika aralıklarla emzirmeye çalış. Biliyoruz, uykusunu bölmek sana da ona da zor gelecek. Kıyamayacaksın ama bu ikiniz için de iyi olacak. Aç olmadığından emin olacak şekilde iyi ve uzun süreli beslemelisin. Kısa ve tam doymamış bir beslenmeden sonra yatarsa, erken uyanacaktır.
• Bebeği yatırmadan önce altını kontrol etmeni unutma. Altı ıslak ya da kirliyle rahat uyuyamayacaktır. Bu alışkanlığı edinmek ve bebeğini yatağa uyanık olarak koymaktan korkmamak iyi bir fikir olacaktır. Uyanık ama rahat bir pozisyondan uyku durumuna geçtiği takdirde, daha iyi uyuyacaktır.
• Bebeği kendi elleriyle, yüzünden uzak olacak şekilde sarmalısın. Bu hareket kendisini güvende hissetmesini sağlayacaktır. Yeni doğan bebekler hareketlerini kontrol edemezler ve dolayısıyla, kundaklanmadıkları takdirde ellerini yüzüne vurarak uykuya dalamazlar.
• Bebeğini omzun üzerinde birkaç dakika dik olarak tutun. Bu pozisyon onun rahatlamasını sağlayacak ve varsa gazının çıkmasına yardım edecek. Aynı zamanda yatışması için gerekli güvenceyi sağlayacaktır. Yatağına yatırıldığında artık daha sakin olacak.
• Bebeği yatakta sıkıca sarın. Yeni doğanlar kendilerini güvende duymak isterler ve daha az çırpınacaklarından sakinleşeceklerdir. Bebeği sarmalanmış olarak yatırın ve ayrıca bir örtüyü üzerine örterek, örtünün kenarlarını yatağa sıkıştırın. Örtünün üst kısmı ile bebeğinin yüzü arasında çokça boşluk olmasına ve hava akışının kısıtlanmamasına dikkat edin.
• Bebeğin yattığı süre boyunca odasında müzik çalabilirsin. Müzik veya ses bebeğin yatışmasını sağlar. Bu sabit ses bebeğin kendini yalnız ve savunmasız hissetmesini önler.
• Bebeğin yatışmasını bekleyin. Sakinleşemiyor ve ağlamaya devam ediyorsa yanına gitmelisin. Huzursuzluğuna katkıda bulunduğunu düşündüğün olumsuz faktörleri ortadan kaldırmaya çalışmalısın.
• Bebeği yerinden alabilir ve kucaklayabilirsin. Bu hareket, kalan gazının çıkmasına yardımcı olacak ve kendini güvencede hissetmesini sağlayacaktır. Biri iki dakika sonra, sakinleşince tekrar yatır ve tekrar dene.
• Bebeğin hâlâ sakinleşmediyse, yanına giderek sakinleşmesi için sallayabilir, sırtına dokunabilirsin.
• Bebeğin büyüdükçe sürekli aynı teknikleri kullandığın için uyku saatine alışkanlık kazanacaktır. Büyüdükçe fazla yardım gerektirmeden sakinleşmeye başlayacaktır.
3- Bebeğin İçin Eğitici Oyuncaklar Seç.
Oyuncaklar çocuk gelişiminin en önemli araçlarından biridir. Çocuklar için doğru eğitici oyuncakların seçilmesi, farklı alanlarda gelişimleri için önemlidir. Oyuncaklar çocukları eğlendirirken aynı zamanda onların bilişsel düşünme, fiziksel beceri kazanma, problem çözme, sayılar, dil gibi temel yetenekleri bulmalarına ve geliştirmelerine yardımcı olmalıdır.
Oyuncaklar çocukların hayal güçlerini kullanmalarına izin verir ve aynı zamanda da mantıklarını da kullanmalarını sağlar. Eğitici oyuncaklar yardımıyla çocuklar çevrelerini tanıyabilir ve çevresi hakkında farkındalık geliştirebilirler. Çocukların dünya algıları yetişkinlerden oldukça farklıdır. Onların öğrenmesi gereken en önemli davranışların başında kendi duygularını tanımak ve kontrol etmek gelir. Çocuklar kendilerini ifade etmeyi öğrendikçe, doğal olarak rol oynamaya ve yeni dünyalar yaratmaya yönelirler. Çocukların yaratıcılığını ve duygusal gelişimini destekleyen oyuncaklar empati kurmayı öğrenmelerine de yardımcı olur.
Diğer insanlarla etkileşimler çocukları duygularını iletmeye teşvik eder. Çocukların kendini iyi ifade edebilmesi için dili doğru kullanabilmeleri ve düzgün konuşabilmeleri gerekir. Eğitici oyuncaklar ebeveynlerin uygun
rehberliğinde, düzgün konuşma yolunu öğrenmenin en eğlenceli yolunu oluşturur. Küçük çocuklar, oyuncaklardan çıkan sesin veya konuşmanın sesini taklit ederler ve konuşma ve dil becerileri daha çabuk gelişebilir.
4- Bebeğine TV İzlettirme.
· Çünkü bebek, televizyon karşısında pasif halde oturuyor. Oysa aynı sürede kendisini aktif kılacak çok daha basit başka bir uğraş üzerinde çalışmak, bebeğin becerilerinin daha da artmasını sağlıyor.
· Yürümek, etrafta dolaşmak, bir şeyleri kurcalamak, babası ya da annesiyle konuşmaya çalışmak ya da oyun oynamak gibi faaliyetler zeka gelişimi ve sözcük dağarcığı üzerinde çok daha olumlu etki yaratıyor.
· Ayrıca çocuk ekrana bağımlı hale gelirse bedeni hareketsiz kalıyor. Hareketsizlik ileride obezite ve hiperaktivite gibi durumları da tetikleyebiliyor.
5- Bebeğine Bol Bol Kitap Oku.
Bebeğinize kitap okumak onunla geçireceğiniz verimli etkinlikler için yalnızca bir başlangıçtır. Anne-baba ve çocuk arasındaki iletişimin çok daha kaliteli olmasını sağlar.
Bir bebek 1 yaşını doldurduğunda anadilindeki tüm sesleri öğrenmiş olacaktır bu nedenle ona bol bol kitap okumanız daha fazla değişik sesi öğrenmesine katkı sağlayacaktır.
Bebeğinize ne kadar erken yaşta kitap okumaya başlarsanız onun gelişimini hızlandırmak için o kadar erken harekete geçmiş olursunuz.
Ebeveynleri tarafından bebeklik dönemlerinde kitap okunan çocuklar 2 yaşına geldiğinde diğer akranlarına göre daha fazla kelime öğrenmiş olurlar.
Bebeğe iletişimi erken dönemde öğretir.
Renk, sayı, harf ve şekil kullanarak bilgileri eğlenceli şekilde öğrenmesini sağlar.
Hafıza ve kelime haznesinin gelişmesini, dinleme yeteneğini tetikler.
Bebeğin çevresinde yaşananlar hakkında bilgi edinmesini sağlar.
Kitap okumak bebeğinizin sosyal ve duygusal karakterinin oluşmasında önemli rol oynar. Sesinizdeki tonlama farklılıkları ve vurguları algılamaya yardımcı olur.
6- Bebeğinizin Beslenmesine Dikkat Edin.
Sinir iletimi için gerekli maddelerin sentezinde kullanılan, doku yapımı ve onarımında etkili olan proteinler, bebeklerde zeka gelişimi üzerinde büyük rol oynar. Bu anlamda et ve et ürünleri, yumurta, süt ürünleri, tahıllar ve kuru baklagiller bebeğinin bol bol tüketmesini sağlaman gereken gıdalar arasında.
Gebelik ve bebeklik dönemindeki yeterli beslenme normal beyin gelişimi için gereklidir. Beyin gelişimi anne karnında başlar, büyük oranda yaşamın ilk yılında gerçekleşir, sonraki beş yılda da hızlı bir şekilde devam edip geç ergenlik dönemine kadar sürer. Bu nedenle özellikle beyin gelişiminin hızlı olduğu dönemlerde beslenmeye daha fazla özen göstermek gerekir. Yetersiz beslenmenin öğrenme ve bilişsel gelişim üzerinde neden olduğu yıkıcı etkiler birçok araştırmada gösterilmiştir. Özellikle beyin gelişimin hızlı olduğu dönemdeki etkilenme geri döndürülemez olabilir. Bu nedenle belirtiler başlamadan önlem almak gerekir. Araştırmalarda yaşamın erken dönemindeki büyüme duraksamalarının IQ skoru, okul başarısı ve konuşma testi üzerindeki kalıcı etkisi gösterilmiştir. Beyin gelişimi üzerinde etkisi fazla olan maddelerin bazıları: tiroid hormonları, iyot, B vitaminleri, demir, çoklu doymamış yağ asitleridir. Beyin enerji kaynağı olarak da glikoz kullanır.
Genel çerçevede de bakacak olursak, gebelik döneminde sinir gelişimin tamamlanması için folik aside, ilk altı ayda yeterli ve doğru yöntemle sadece anne sütü verilmesine, daha sonra ek gıdalara alıştırılarak ilk bir yaşta anne sütü ağırlıklı beslenmeye dikkat edilmelidir.
7- Bebeğini Sev.
Dünyaya geldikten sonra anne karnındaki güvenli ve sıcak ortamdan uzaklaşan bebekler, onlar için tamamen yabancı olan bir çevreyle karşılaşırlar. Bu dönem içerisinde gereksinimlerinin tam olarak karşılanması çok önemli olmakla birlikte bebekler, sürekli olarak anne karnındaki rahatlığı ararlar. Bu nedenle bebeklerin sinir sistemlerinin gelişimi üzerinde de ilgi, sevgi ve bakım önem taşır.
Hem bebeklik döneminde hem de çocukluk dönemi içerisinde sinir ve beyin sistemlerinin gelişimi açısından çocuğa, sevgi ve ilgi gösterilmesi gerekir. Özellikle bebeklik ya da çocukluk dönemlerinde yaşanan olumsuz durumlar ya da stres, çocuğun gelişim sürecinde olan sinir sistemini olumsuz yönde etkiler. Bağışıklık ve duygulanım sistemleri, yaşanan stres ve durumlardan etkilenerek çocukların fiziksel açıdan hastalanmalarına da neden olabilir. Tüm bunlardan dolayı Ankaranın en iyi kolejleri arasında yer alan Bilişim Koleji yetkilileri ebeveynleri, çocuklara yaklaşımları konusunda uyarılarda ve tavsiyelerde bulundu.